6. Dönem Toplu Sözleşmenin ‘Toplu sözleşme ikramiyesine’ ilişkin hükmü iptal edildi

4688 sayılı Kanun’un 28. maddesinde yer alan, toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere, toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı yolundaki hükmün farklı şekilde yorumlanarak, toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanmada, hizmet kollarına ilişkin olarak üye olunan sendikalar açısından, “toplam kamu görevlisi sayısının en az %1’inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalar’’ şeklinde kriter getirilmesi suretiyle sendikalar arasında ayrıma yol açılması, açıkça sendikal özgürlüğe bir müdahale oluşturarak sendikaların kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesini önleyici şekilde üye kaybına sebebiyet verecek nitelik taşıdığı gibi, aynı hizmet kolunda çalışıp aynı işi yapan sendika üyesi kamu görevlileri arasında, sadece farklı sendikalara üye olmaları nedeniyle “toplu sözleşme ikramiyesi ödemesinde” eşitsizlik yaratması suretiyle çalışma barışını da olumsuz yönde etkileyeceğinden, dava konusu düzenlemede mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE

Esas No : 2021/6421
Karar No : 2023/1256

DAVANIN KONUSU :

25/08/2021 tarih ve 31579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme’nin, ”Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar” başlıklı İkinci Kısmının, ”Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme” başlıklı Birinci Bölümünün, ”Toplu Sözleşme İkramiyesi” başlıklı 23. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, “375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 4 üncü maddesinde yer alan üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ibaresi, kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1’inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine şeklinde … uygulanır.” ibaresinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Toplu sözleşme ikramiyesine ilişkin %1 oranındaki baraj şartının anayasal hükümlere ve uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil ettiği, daha önceki yıllarda yapılan toplu sözleşmelerde bu yönde bir hükmün bulunmadığı, bu durumun örgütlenme özgürlüğünü engelleyerek, anılan şartı sağlamayan sendikalar yönünden üye kaybına sebebiyet vereceği, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 28. maddesi gereğince, toplu sözleşme hükümlerinden yararlanılma konusunda, sendika üyesi memurlar arasında ayrım yapılamayacağı, toplu sözleşmelere yasaların mutlak emredici hükümlerine ve yasaklarına aykırı kural konulamayacağı, sendikalar arasında haksız rekabet oluşturacak, çoğulculuğu önleyecek şekilde müdahalelerin hakkaniyete uygun düşmeyeceği, dava konusu hükmün bazı sendikalar lehine avantaj sağlayıp, sendikal hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına yol açtığı belirtilerek, düzenlemenin iptali gerektiği ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI : Anayasa’nın 53. maddesinde toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkına yer verildiği, 128. maddesinde, memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği; ancak, mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümlerinin saklı olduğunun kurala bağlandığı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 28. maddesinin birinci fıkrasında toplu sözleşme ikramiyesinin açıkça toplu sözleşme kapsamında olduğu; ikinci fıkrasında ise, toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağının belirtildiği; ancak, sendika üyeleri arasında ayrım yapılıp yapılmayacağı konusunda kısıtlayıcı bir düzenlemenin de yer almadığı, Anayasa ve 4688 sayılı Kanun ile diğer mevzuat hükümlerine uygun olarak … Heyeti ile … Sendikaları Heyeti arasında gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde dava konusu madde hükmünde mutabakat sağlanmak suretiyle toplu sözleşmenin imzalandığı belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DAVALI YANINDA MÜDAHİLİN SAVUNMASI : Anayasa’nın 53. maddesinde toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkının düzenlendiği, bu çerçevede kamu görevlilerinin mali, sosyal ve özlük haklarının belirlenmesine yönelik olarak yapılan toplu sözleşmeler dahil olmak üzere, üye oldukları konfederasyon ve sendikaların iş, işlem ve işleyişlerinin kurala bağlandığı 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 28. ve 29. maddelerinde, toplu sözleşmenin kapsamı ile toplu sözleşmenin tarafları ve imza yetkisi konusunda düzenlemeler yapıldığı, Anayasa ve Kanun hükümleri gereğince akdedilen toplu sözleşme metninde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

Haberin devamı için 6. Dönem Toplu Sözleşmenin ‘Toplu sözleşme ikramiyesine’ ilişkin hükmü iptal edildi

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir