Karatay ilçesi İsmil Mahallesi’nde, 3 Eylül 2018’de saat 22.00 sıralarında, kar maskeli kişinin kapısı açık olan eve girip, emekli memur Metin Büyükşen ile eşi Necla Büyükşen’e ateş ederek öldürülmesiyle ilgili davanın görülmesine devam edildi. 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki bugün görülen duruşmaya tutuklu Esra Taş, Abdullah Başdemir ve Ertuğrul Çelik ile birlikte öldüren Büyükşen ailesinin yakınları katıldı.
İFTİRAYA UĞRAMANIN NE DEMEK OLDUĞUNU EN İYİ BEN BİLİRİM
Duruşmada, saldırı sırasında dipçik darbesiyle baygınlık geçirip, ölü gibi yapan ve daha sonra yatak odasının penceresinden atlayarak, yoldan geçen komşularının aracına binen, çiftin kızları Büşra Büyükşen’e de söz verildi. Büşra Büyükşen, ”İftiraya uğramının ne demek olduğunu en iyi ben bilirim. Başımı yastığa huzurla koyuyorum. Şikayetçiyim, en ağır cezayı almalarını istiyorum.”dedi.
Çiftin doktor olan oğlu Osman Büyükşen, ”Anne ve babamın, mezarlarında huzurla uyumaları için size güvenim tam. Şikayetçiyim, en ağır cezayı almalarını istiyorum.”dedi.
Çiftin diğer oğlu Uğur Büyükşen de kardeşleri gibi şüphelilerden şikayetçi olduğunu ve en ağır cezayı almalarını istediğini söyledi.
‘BİR ŞÜPHELİ VARSA, O DA AİLEDİR’
Mahkeme heyeti, taraf avukatlarını dinledikten sonra tutuklu sanıklara son sözlerini sordu.
Sanıklardan Abdullah Başdemir, cinayetle ilgisinin olmadığını belireterek, ”Cinayetle alakam olsa, dedikleri gibi panikleyip karakolu gitmezdim. Evliyim, çocuğum var. Benim yaptığım şey etik değil. Esra ile birlikte birkaç kızla birlikte olmuş olabilirim. Tanıklık eden Hatice yüzünden tutukluyum. Bir şüphe, bir şüpheli varsa o da ailedir. Ellerinde barut izleri çıkıyor. Yakından uzaktan alakam yok. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu.
Haberin devamı için Büyükşen çifti cinayeti davasında cezalar belli oldu
Bir yanıt yazın