Sağlıkçıların sözleşmeli idarecilikle ilgili talebi

 

-Deprem bölgesinde sağlıkçıların yaşadığı sorunlar nelerdir?

Ülke olarak üzücü günler geçiriyoruz ve 1 aydırda devamı geliyor. Depremin olduğu günden itibaren bizler sorumlu stk’nın gereğini yerine getirmek niyetiyle elimizden geldiği kadar hem ekonomik olarak hem fiziksel olarak şartlarımızı zorlayarak deprem bölgelerine hürriyet sağlık sen olarak hem arkadaşlarımızı yolladık hem de ekonomik ölçülerimizde İstanbuldan, Konyadan, Ankara ve Samsun olmak üzere arkadaşlarımızla beraber birer tane tır yardımı gönderdik ve bizzat kendimde deprem bölgesine sağlık sen genel başkanlarından bir arkadaşımla beraber Hatay, Adıyaman dördüncü beşinci ve altıncı günlerini gezdik orada gördük orada amacımız gerçekten mağduriyetini yaşayan arkadaşlarla beraber o anı yaşama ve onlara o anda neler yapabiliriz onları gördük. Hastanelere giremedik biliyorsunuz genelde hastane önlerinde çadırdaydı arkadaşlar ya da uygun görülen yerlerde seyyar hastane tiplerinde onların hepsini mümkün olduğu kadar birer, ikişer saat ziyaret edip neler yapabiliriz tabiki elimizden ölenlere sadece rahmet dilemek dua etmek ama yaşayanlara da hem halkımıza hizmet edebilmeleri için destek vermekten başka bir şey gelmiyordu, acil ihityaçlarını çözmeye çalıştık, yerinde sorunlarını tespit etmeye çalıştık, sonrasında neler yapabilirizide not etmiştik zaten gerçekten kötü günlerdi kötü süreçlerdi zor günlerdi ve hala artçıları deprem gibi arkadaşlarımızın hayatlarında da devam ediyor. Biz sağlık kurumu çalışanları olarak arkadaşlarımızdan 10-11 tane depremden birebir etkilenen illerdeki hem hürriyet sahası hem de temsilcileri tanımadığımız yüzlerce sağlık çalışanından telefon aldık. Bunları değerlendirmek amaçlı tekrar oralara gittik. Teşkilatlardan sonra genelbaşkan yardımcımla beraber kısa bir seyyehat düzenledik. Yaklaşık 4-5 günlük 10 tane ili gezdik. Burada direk gittiğimiz yerler sağlık kurumlarıydı. Hala depremden az hasar almış devam eden hastanelerimizde çalışan arkadaşlarımızı ziyaret ettik. Sorunların azalmasını bırak artarak devam ettiğini, barınma yeme kıyafetgibi sorunlarının devam ettiğini ve bundan da ziyade psikolojik olarak çok yıprandıklarını gördük. Onlara destek olarak neler yapılabileceğini planladık ve biz bunlar ışığında aldığımız notlarla beraber direk sağlık bakalığnını ziyaret ettik. Sağlık bakanlığı ilgili kurumlara, yetkili kişilere, genel müdürlük seviyesinde yaptığımız ziyaretlerde onlara da teşekkür ediyoruz. Bizim talebimizi çok bekletmeden kabl ettiler ve sahadaki tespitimizi, yapılması gerekenleri anlattık. Acil ihtiyaçları dile getirdik. Bazı konularda zaten hemen hemen hemfikirdik fakat o günden bugüne biz yazılı olarak gitmeden sağlık çalışanı arkadaşlarımızdna gelen talepleri bakanlığa iletmiştik. Vatandaşlarımızdan elimizden ekonomik ölçüler boyutunda gerekeni yapmaya çalıştık. Sağlık hiçbir bahaneyi kabul etmeyen bir sistemin parçasıyız. Bu ssitemle ayakta kalabilmemiz için devletinde bazı sorumlulukları var ama bunu bir takım nedenlerden ötürü yerine getiremediklerini pandemi döneminde de gördük. Sağlık çalışanları hak ettikleri değere karşılık göremediler. Biz sadece dediğiniz gibi köprü vazifesi görüp bunu hızlandırmanın nedenlerini, hızlandırmamalarının nedenlerini ve hızlandırmayı geliştiren kurumlarız. Biz zaten dediğim gibi arkadaşlardan gelenleri yazılı olarak sağlık bakanlığına taleplerimizi iletmiştik deprem bölgesindeki sağlık kurumunda çalışan arkadaşlarımızı bizzat ziyaret ettikten sonra tekrar kendileriyle yüz yüze görüştük ve randevu talebimize gerçekten hızlı cevap verdiler. Dediğim gibi hem fikirdik bazı konularda ama o günden bugüne hem yazılı talebimiz hem de devamında yüz yüze görüşmemizden bugüne geçen zaman içerisinde hala arkadaşlardan yüzleri aşan telefonlar alıyoruz. Gerçekten mağdur arkadaşlarımız. Bu arkadaşlar orada öyle ya da böyle depremi yaşadılar. Yaşadıkları depremde kendileri zarar görmemiş olabilir ama %99’unun binası yani kaldıkları evleri, barındıkları yerler hasarlı oldukları için yıkıldılar. Yanındaki iş arkadaşı, çok sevdiği arkadaşı, eşiyle çocuğuyla enkaz altında kaldı. Bunların psikolojik tramvası inanılmaz zordur. Biz mahallede sevdiğimiz birini kaybedince kendimize uzun süre gelemiyoruz. Enkazın altında, senin hemen bitişiğindeki binanın ya da altındaki dairenin birebir vefatına şahit oluyorsunuz ama hiçbir şey yapamıyorsun. Duyuyorsun ama bir şey yapamıyorsun sağlık işin kesintisiz bir şekilde devam etmek zorunda. Orada ayakta kalan insanlarında sağlık çalışanına ihtiyacı var. Sağlık ihtiyacı olan yerde yetkililerinde sağlık çalışanlarımızı ayakta tutacak tedbirler almak zorunlulukları var. Şimdi bu süreçte onlar hiçbir beklenti içerisinde olmadan görevlerini yerine getirdiler getirmeye de devam ediyorlar. Artık hitiyaçlarına devlet bir şekilde el ele vererek karşılamaya çalışıyor. Bu hayatlar çok zor öyle kolay çatırda gösterildiği gibi değil o hayatlar zor hayatlar bunun yağmuru var çamuru var evleri yıkılan arkadaşlarımızın talepleri var binlerce arkadaşlarımızın dilekçeleri 1 aydır bekliyor. Biz rıca ediyoruz buradan sağlık bakanlığına ve ilgili yetkililerden artık bu belirsizlik ortadan kalksın yerleşik bir düzene geçmek istiyorlar çocuklarının okula başlayacağı iller belli olsun istiyorlar bu insanlar zaten Hatay, Malayta, Kahramanmaraş’ı terk etmiş değiller. Çocuklarının eğitimi için barınacakları yerler olmadıkları için onda bunda kalıyorlar, sağda solda kalıyorlar. Bunlar gerçekten anlatıldığı kadar kolay değil. İnsanlarla konuştuğumuz zaman bizim söylediğimiz cümleler boğazımıza düğümleniyor. Bu hayatlar artık yerleşik bir hayat olmalı, onlarında çocukları eğitimi düzgün almalı, işe gidip gelmek istiyorlar, bir evleri olsun istiyorlar. İnsanların tayin taleplerine artık net bir şekilde bu tarihte yapılacak diye net bir şekilde cevap verilmesi gerekiyor. Deprem bölgesinde olmuş, ilan edilmiş o illerdeki sağlık kurumu çalışanları arkadaşlarımızın tayin taleplerini artık kesinlikle yerine getirmeleri gerekmektedir. Bununla ilgili herhangi bir nedene bağlı kalmaksızın bu belirsizlikleri ortadan kaldırmak gerekiyor. Yetkililer, burada gerekeni yapın. Şöyle bir şey duyduk, kendileri bir kriter koymaya çalışıyorlar. Örneğin, başkanım ben bekarım ailem olmadığı için depremde de zarar görmediğim için tayin talebimin karşılıksız kalıp cevap göremeyeceğim gibi bir ileti iletildi. Bu arkadaşında ordan psikolojikmen uzaklaşması lazım sürekli yerleşiklik yapmayın ama 5-6 aylığına istedikleri yere mazeretsiz bir şekilde kabul görün. Şu aşamada onlarıda bu kriterlerde ayırmak bana doğru ve mantıklı gelmiyor. Sağlık çalışanlarının durumu içler acısı. Arkadaşlarımız tayin taleplerini dilekçe şeklinde zaten ilettiler mecburi şartlardan ötürü en azından çocukların eğitimi için biran önce yerleşik hayata geçmeleri lazım. Bu belirsizlik ortadan kalksın. 

-Sağlıkçıların sözleşmeli idarecilikle ilgili talebi nedir?

Haberin devamı için Sağlıkçıların sözleşmeli idarecilikle ilgili talebi

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir